Kaybedilen maçların sonunda sporcular kendi pozisyonlarını mukayese ederler. O pası vermeseydim ya da verseydim. O rebounda girseydim. O topa hamle yapmasaydım, geçilmeseydim sayı yemeyebilirdik. O şutu atsaydım doğru pozisyondu ya da o erken şutu atmasaydım. O top kaybını yapmasaydım gibi düşünceler sporcuların akıllarından geçer. Zaten önemli olan sporcunun ilk önce kendi yaptığı hataları aramasıdır.
Antrenörlerin bazı anlarda kullandığı bir söz vardır “hadi beyler bir top” genelde savunmada kullanılan bir terim olmasına rağmen aslında maçın geneline yansıması gereken bir anlam taşır. Bazı maçlar bir basket ile biter ve en çok mukayesede o zamanlar yapılır. İlk anlarda son topu kullanan oyuncu başarısız olduysa tüm sorumluluk ilk an da onun üstüne yıkılır ya da o bu şekilde algılar. Tam tersi duruma bakarsak sayı olursa, savunmayı yapan oyuncu bu şekilde düşünür.
Peki durum bu mudur? Tabii ki hayır. O son topa kadar yapılan hatalardır oyunu son pozisyona getiren. Basit bir hesap yaparsak her oyuncu hata yaptıktan sonra antrenörüne elini kaldırıp “hata bende” ortalama 9 kişilik rotasyonu olan bir takımda her oyuncu bir hata yapsa bu 9 hata yapar. Bunun sonuçları sayı, faul gibi geri dönüşlere yol açacaktır.
Bir top kendi içinde çok büyük anlamlar taşır. Oyuncu hiçbir zaman “ne olacak?” dememeli, hiçbir pozisyonu es geçmemeli. O bir top deyip geçmemeli, o bir top akşam sizin uykunuzu kaçırabilir ya da rahat uyumanızı sağlayabilir. O bir top sizi “winner” ya da “loser” yapabilir. O bir top takım içinde “size saygı duyulmasını sağlayabilir” ya da “sıradan bir oyuncu haline getirebilir”.
Hata tabii ki olacaktır. Bununla beraber bazı hatalar kritik olabilir;
Ön sahada yapılan top kaybı, (sonuç: basketfaul, faul, sayı, sportmenlik dışı faul).
Top kaybı, ( sonuç: atış kullanmadan savunmaya dönme, rakibin daha fazla atış yapması, daha fazla skor bulabilme şansının ortaya çıkması)
Ortada ki topa atlamamak, (sonuç: maçı kazanma isteğini sahaya yansıtmamak, takım içi motivasyonun azalması).
Kötü şut tercihi, (sonuç: sayı şansının azalması, atılan kötü şuta göre fast break yeme şansının artması).
Hücum reboundu vermek, (sonuç: öncelikle takımın motivasyonu aşağıya çekilecektir, rakip takıma 24 saniyelik bir hücum süresi vermiş olunur ve savunmada harcanan efor artar ya da kolay bir pota altı basketi yenilebilir, yenilen sayı basket faul olabilir, rakip takımın morali yukarı çıkar).
Topa hamle yapmak & 1’e 1’de kolay geçilmek, (sonuç: topa hamle yaptığınızda rakip hücumcu sizi rahat bir şekilde geçecektir yani takımınız savunma rotasyonuna girmek zorunda kalacak bu da faul olmasına, rakibin kolay ya da net bir pozisyon bulmasına sebep verir. Bu aynı zamanda savunmada kolay adam geçilmek içinde geçerlidir).
Bir top, bir hata deyip geçmemek gerekiyor. O bir hatayı maçın sonunda çok arayabilirsiniz…